Bugun...


Şule KAYA DEMİRKIRAN

facebook-paylas
İLETİŞİM VE ÖN YARGI
Tarih: 22-03-2021 23:01:00 Güncelleme: 22-03-2021 23:01:00


İLETİŞİM VE ÖN YARGI

Yaşadığımız hayatta, her şey ile her an iletişim halindeyiz. İnsanla, eşyayla, bitkiyle, hayvanla, yaratıcımızla vs. vs. bir çok iletişim kanalımız var. Bu yazının konusu, insanın insanla olan iletişimi olacak.
İletişim çok geniş bir dünya, çok geniş bir alandır. İletişim, bugün bizim en çok zorlandığımız alanlardan bir tanesidir. Çünkü iletişim, çok ince çizgileri olan bir alandır. İletişim incelik ister, zerafet ister. Bunun yolu da, kullandığımız kelimelerden geçiyor.
İletişim kazalarının sebepleri, doğru ifade edilmeyi engelleyen kelimelerdir. Söylemek istediğimiz kelimelerle değil, karşımızdaki insanın anlamış olduğu ve sözlerimizin o insanlarda oluşturmuş olan duygularla ilgili problemler yaşarız. Geçmişte ve günümüzde, iletişim kazalarının temel sebebi; kullandığımız kelimelerdir.
Her hangi bir konuşmamız negatiflikle sonuçlandığında ‘beni yanlış analdın’ şeklinde bir ifade kullanmak, bu kazanın davetiyelerinden biridir. Bu ifade şekli, karşımızdakini suçlamak demektir. Çünkü bu ifade,  karşımızdakine ‘sorun bende değil, sende’ mesajı vermektedir. Bu durum karşısında muhatabımız kendisini daha agresif, daha gergin, daha yetersiz ve değersiz hissederek, olumsuz bir reaksiyon gösterecektir. Tüm bunlarla bağlantılı olarak ta içsel bir çatışma yaşayacağı içindir ki, bunun olumsuz yansıması hem bize, hem kurulmaya çalışılan sağlıklı iletişime olumsuz enerji olarak dönecektir.
‘Beni yanlış anladın’ demek, yangına körükle gitmekten başka bir şey değildir. Bunun yerine, ‘ben anlatamadım’  demeyi denemek gerekiyor. Çünkü bunu uyguladığınızda göreceksiniz ki; bu davranış çok gergin ve çok olumsuz bir ortamda bile yatışmaya ve sakinleşmeye sebep olacaktır. Negatif enerji oradan çok kısa bir sürede yok olup gidecektir.
Çünkü ‘ben anlatamadım’ demek, sorumluluğu kendimizin alması demektir. Böylelikle ortada ne suç, ne de suçlu kalmayacaktır. Muhatabımız, bizim ne söylediğimizi anlamak zorunda değil. Fakat biz doğru kelimelerle, doğru ifadelerle  doğru iletişim kurma sorumluluğundayız.
Bir diğer husus ta; ‘ben seni anlıyorum’ demektir. Bu da belki ilk etapta empati kurulmuş gibi bir izlenim verse de, içerisinde ön yargı barındırır. ‘Ben seni anlıyorum’ dediğimiz zaman, gerçekten tam olarak anladığımızı düşünürüz ve karşımızdakinin daha fazla ifade etme hakkını da engellemiş oluruz. Çünkü bu şekilde anladığımızı düşünebiliriz ve bu durumu bir başka kişi ya da yere aktarırken de anladığımızı sandığımız şekliyle anlatacağımız içindir ki, yine bir ön yargı oluşacaktır. Bu durum tıpkı kulaktan kulağa hikâyesindeki gibi karmaşık bir hale dönüşebilir. 
Ön yargıyı ben hep şu şekilde tanımlarım: Ön yargı, hiç uçağa binmemiş bir insanın, uçaktan korkması gibidir. Çünkü bilgimizin olmadığı bir konuda eğer fikrimiz varsa, haksızlık yapmak kaçınılmaz olacaktır. Ön yargı , iletişim kazalarının oluşmasında önemli bir etkiye sahiptir. 
Ön yargı ile belki de bir çok değeri, bir çok güzelliği de farkında olmadan tüketmiş oluruz ki, bu da kişilerin algı kapasitesini, bakış açısını ve ufkunu da daraltmaya yönelik bir sonuca sebep olabilir. Kelimelerimizin hayatımız üzerinde çok güçlü bir etkisi vardır. Kelimeler değiştiğinde hem kendi hayatımız üzerinde, hem dünya üzerindeki olumlu enerjinin oluşmasında ve hem de geleceğimiz üzerinde ne kadar etkisi olduğunu göreceksiniz. Bunun farkına vardığımız zaman, toplumsal gelişime yönelik çok büyük bir adım atmış oluruz ve bu durum, kendi adımıza atacağımız ve yapacağımız yatırıma yönelik iyiliktir.
Şule Kaya Demirkıran
Kişisel Gelişim Uzmanı- İgedüd Kadın Kolları Başkanı



Bu yazı 2454 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Henüz anket oluşturulmamış.
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI